|
ενικός
|
πληθυντικός
|
ονομαστική
|
fındık
|
fındıklar
|
αιτιατική
|
fındığı
|
fındıkları
|
δοτική
|
fındığa
|
fındıklara
|
τοπική
|
fındıkta
|
fındıklarda
|
αφαιρετική
|
fındıktan
|
fındıklardan
|
γενική
|
fındığın
|
fındıkların
|
κτητικές μορφές του fındık
(ονομαστική)
|
ενικός
|
πληθυντικός
|
... μου
|
fındığım
|
fındıklarım
|
... σου
|
fındığın
|
fındıkların
|
... του
|
fındığı
|
fındıkları
|
... μας
|
fındığımız
|
fındıklarımız
|
... σας
|
fındığınız
|
fındıklarınız
|
... τους
|
fındıkları
|
fındıkları
|
(αιτιατική)
|
ενικός
|
πληθυντικός
|
... μου
|
fındığımı
|
fındıklarımı
|
... σου
|
fındığını
|
fındıklarını
|
... του
|
fındığını
|
fındıklarını
|
... μας
|
fındığımızı
|
fındıklarımızı
|
... σας
|
fındığınızı
|
fındıklarınızı
|
... τους
|
fındıklarını
|
fındıklarını
|
(δοτική)
|
ενικός
|
πληθυντικός
|
... μου
|
fındığıma
|
fındıklarıma
|
... σου
|
fındığına
|
fındıklarına
|
... του
|
fındığına
|
fındıklarına
|
... μας
|
fındığımıza
|
fındıklarımıza
|
... σας
|
fındığınıza
|
fındıklarınıza
|
... τους
|
fındıklarına
|
fındıklarına
|
(τοπική)
|
ενικός
|
πληθυντικός
|
... μου
|
fındığımda
|
fındıklarımda
|
... σου
|
fındığında
|
fındıklarında
|
... του
|
fındığında
|
fındıklarında
|
... μας
|
fındığımızda
|
fındıklarımızda
|
... σας
|
fındığınızda
|
fındıklarınızda
|
... τους
|
fındıklarında
|
fındıklarında
|
(αφαιρετική)
|
ενικός
|
πληθυντικός
|
... μου
|
fındığımdan
|
fındıklarımdan
|
... σου
|
fındığından
|
fındıklarından
|
... του
|
fındığından
|
fındıklarından
|
... μας
|
fındığımızdan
|
fındıklarımızdan
|
... σας
|
fındığınızdan
|
fındıklarınızdan
|
... τους
|
fındıklarından
|
fındıklarından
|
(γενική)
|
ενικός
|
πληθυντικός
|
... μου
|
fındığımın
|
fındıklarımın
|
... σου
|
fındığının
|
fındıklarının
|
... του
|
fındığının
|
fındıklarının
|
... μας
|
fındığımızın
|
fındıklarımızın
|
... σας
|
fındığınızın
|
fındıklarınızın
|
... τους
|
fındıklarının
|
fındıklarının
|
κλίση του fındık (ως κατηγορουμένου)
ενεστώτας
|
ενικός
|
πληθυντικός
|
είμαι
|
fındığım
|
fındıklarım*
|
είσαι
|
fındıksın
|
fındıklarsın*
|
είναι
|
fındık / fındıktır
|
fındıklar* / fındıklardır*
|
είμαστε
|
fındığız
|
fındıklarız
|
είστε
|
fındıksınız
|
fındıklarsınız
|
είναι
|
fındıklar
|
fındıklardır
|
αόριστος
|
ενικός
|
πληθυντικός
|
ήμουν
|
fındıktım
|
fındıklardım*
|
ήσουν
|
fındıktın
|
fındıklardın*
|
ήταν
|
fındıktı
|
fındıklardı*
|
ήμασταν
|
fındıktık
|
fındıklardık
|
ήσασταν
|
fındıktınız
|
fındıklardınız
|
ήταν
|
fındıktı(lar)
|
fındıklardı
|
έμμεσος / απρόσωπος αόριστος
|
ενικός
|
πληθυντικός
|
ήμουν
|
fındıkmışım
|
fındıklarmışım*
|
ήσουν
|
fındıkmışsın
|
fındıklarmışsın*
|
ήταν
|
fındıkmış
|
fındıklarmış*
|
ήμασταν
|
fındıkmışız
|
fındıklarmışız
|
ήσασταν
|
fındıkmışsınız
|
fındıklarmışsınız
|
ήταν
|
fındıkmış(lar)
|
fındıklarmış
|
*Πρόκειται για σπάνιους, κυρίως λόγιους ή ποιητικούς τύπους.
Σημείωση: οι τύποι του πληθυντικού δεν χρησιμοποιούνται για επίθετα.
|